Tab Article
Henüz bilgi, insan yaşamında, yok iken, durum vardı! 6 duyu vardı! Akıl
vardı.
5 duyu insanın iç dünyasını dış dünya ile buluşturur. Beyine kayıt gönderir!
Görür, işitir, dokunur, tadına bakar, koklar! Her bir duyu kendi algıladıklarını beyine kayıt eder.
Sağ beyin sanatsal, sol beyin analitik düşünme! Onları birleştiren beyincik de sentez!
Koku alma organımız nasıl, burun, elle tutulur bir organ ise, sentezleri
gerçekleştiren, beyincik de algıların sentezini yapan organ olarak, o kadar
elle tutulur!
Yani 6. duyu dediğimiz duyunun da bir organı var! Beğincik! Gizemli ve
mistik bir sezgi değil! Nesnel bir organ. Algıları birleştiren ve kullandıran.
Yeter ki kullanmasını bilelim. Onu sadece mistik bir sezgi olarak anlarsak
kullanamayız! İmpuls gönderemeyiz. Kayıtlarına ulaşamayız! Başkalarına
anlatamayız!
Neolitik insan önce yaşadı! Tanımadıklarından korktu! Doğa ile savaştı!
Aklını ve yaratıcılığını kullandı! Sonra deneyimlerini bilgiye çevirdi!
Önce sanat vardı, sanat bilimi yarattı, sonra her ikisi birbirine katkıda bulunarak gelişti.
Binlerce yıllık sürecin adıdır sanat! San’a yapmak demek!
Binlerce yıllık bu sürecin mirası üzerine doğuyor her insan! Yeni baştan
yaşaması gerekmiyor herşeyi! Kendini tanıması, kendi özelliklerini bilmesi,
becerilerini geliştirebilmesi, kendi sürecini yaratabilmesi için, hiç vakit kaybetmeden onu drama ile tanıştırmamız gerekiyor! Sağ beyini, sol beyini,beyincik ve korteksi, yaşamda,birlikte kullanmayı öğrenmesi gerekiyor! Bu farkındalığa sahip insan, kendini tanıyarak , kavramlar arasında karşılaştırma
yaparak, düşünme biçimini ve yaratıcılığını geliştirme sürecine girer! Sanatı
kültürleştirir.
12
ETKİNLİKLERLE DRAMAYI KEŞFET
Öz güven kazanır!
Başkaları ile kendisi arasındaki benzerlikleri farkeder!
Dinler, anlar, yanıt verir, yanıt alır! İletişim sanatını geliştirir! Düşünme sanatını geliştirir!
Eğitimde Drama yöntemi, bireyin kendi kendisini, bu durumlar içinde rol
oynayarak keşfetmesidir!
Durumların nasıl yaşanması gerektiğini prova etmesidir! Kendi dışındaki
insanlarla empati kurması, benzerliklerini ve farklılıklarını keşfetmesidir.!
Yaşamı estetikleştirmektir! Problemleri tanımlamak ve çözmektir.
Aldığı sorumlulukları ve üstlendiği işleri, sanatsal bir özen ile, haz ile gerçekleştirmektir.
Çocuklarımızın bu süreç ile tanışarak büyümesi,onlara gerçek kişiliğini
kazandırır.
Yetişkinlere ise nerelerde hata yaptıklarını gösterir.
Yaşamın anlamını, birlikte rol oynayarak fark etmeye, doğru kararlar
alma yetisini ortak akıl yapmaya, SANATA EVET diyoruz artık. Bütün yaşamı
sanat süreci haline getirmeye!
Bu elinizde tuttuğunuz kitap da bir SANATA EVET kılavuzudur. Geleceğin
toplumuna umut veren arkadaşlarım Prof. Dr. Ömer Adıgüzel’i, Serap Antepli’yi ve Dr. İlknur Özal Göncü’yü bu çok ihtiyacımız olan kaynağı yarattıkları için yürekten kutluyorum.
Tamer LEVENT
Ekim 2018, İstanbul